Pek çok trend diyetin yanında her gün mucize besinler
türüyor tabi buna karşılık bazı besinlerde kötü besin kategorisine atılıyor.
Yenmemesi, uzak durulması gerek besinler aslında çok basit birkaç başlık
altında toplanabilecekken, elinde herhangi bir kanıtlanmış veri olmadan,
onaylanmış düşünce olmadan atıp tutan insanlara bazen kapılıp gidilebiliniyor.
Üstelik zaman zaman farkında olmadan oldukça sağlıklı besinlerden uzak durabiliyoruz.
Çok fazla karşılaşıyorum: “ Bezelye yemek yasak değil mi hiç
yemiycem ondan? veya “Patates yersem kilo alırım değil mi?” tarzın da
sorularla. Bu tarz soruların cevabına geçmeden önce şunun altını çizmek
istiyorum; şuan tükettiğiniz pek çok besin yıllardır piyasada ve yıllardır
yetişiyor. Her sene farklı bir besini yüceltiyorlar vay efendim yağ yakarmış da,
vay efendim 1 ayda 10 kilo verdirirmiş de. Yok öyle bir şey canlarım. Siz bu
tarz şeylerle kafanızı bulandırmayın. Hiçbir besin direkt olarak yağ yakmaz
zaten böyle bir şey mümkün olsaydı dünyada obezite denilen bir sağlık problemi de
kalmazdı. Yeni bir şey bulmuş gibi her
sene yeni bir ürünü piyasaya süren satıcılara itibar etmeyiniz. Tabikide her
besinin vücuda farklı yararları var ancak bunların hepsi tek bir besinde mevcut
değil maalesef.
Kafanızda soru işaretlerine sebep olan birkaç besin hakkında
bilgilerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Eğer benim burada yazmadığım ama
sizin merak ettiğiniz farklı besinler varsa onları da sizden yorum olarak
bekliyor olacağım. Bugün sadece zararlı olduğu düşünülen sebzeler hakkında
yazıyorum bu sayede sizi sıkmadan daha uzun bilgi verebileceğimi düşündüm. Daha
sonra da aynı konuyu meyveler için de ele alacağım.
Önceliğim patates. Hepimizin sanırım kötü gözle baktığı bu
besin doğru porsiyonlarda tüketildiğinde aslında hiç de zararlı değil. 100 gr
patates 2 gr protein, 7 mg kalsiyum, 53 mg fosfor 20 mg C vitamini, 1,2 mg B3, 17
mg karbonhidrat içermektedir ve yaklaşık olarak 80 kaloridir. Her geçen gün
patatesin tek başına tüketimi düşmektedir. Zaten asıl sorun da burada başlıyor.
Patates cipleri, patates kızartmaları, patates püresi vs birde bunların üzerine
sıkılan ketçap mayonez ile alınan kalori miktarında tavan yapılıyor. O nedenle
patates kızartılmadan fırında veya haşlama yaparak pişirilirse fazla ve sık
tüketilmediği takdirde kilo artışına sebep olmamaktadır. Patates susuzluğu
giderir, sindirimi kolaylaştırır, yorgunluğa ve halsizliğe iyi gelir, yüksek
lif içeriği sayesinde kabızlığı önler, bağırsak parazitlerinin düşürülmesine de
yardımcı olur. Ayrıca selenyumdan zengin olduğu için tiroid fonksiyonlarını
düzenlemeye de yardımcı olur. Bunun yanı
sıra vücudu toksik maddelerden arındırarak kanı temizler, hücre yenileyici
özelliği vardır. Genellikle nişasta içeriğinden dolayı uzak durulmaktadır. Ancak
burada asıl dikkat çekilmesi gereken nokta glisemik indekstir. Patates yüksek
glisemik indekse sahip olduğu için yani kan şekerini hızla yükselttiği için
şeker hastalarının daha dikkatli tüketmesi gerekmektedir. Patatesin yapılan
çalışmalara göre çiğ olarak tüketilmesi, pişirerek tüketmekten daha faydalı.
Özellikle patates suyunun karaciğer, safra kesesi, mide hastalıklarına karşı
koruyucu özelliği bulunmaktadır. Hasarlı patates, yeşil patates ve patates
filizi yemek tahrip edilemez sorunlara neden olan zehirli kimyasallar
içerdiğinden pişirmeden önce patatesin hasarlı veya filizlenmiş olmamasına
dikkat edilmelidir.
Kilo aldırdığı düşünüldüğü için diyete eklenmeyen bezelye aslında
sağlığa oldukça faydalı. İçerisinde potasyum, folik asit, fosfor, B1, B2, C
vitaminleri içermekte olup proteince de zengindir. Bezelye bu zengin içeriği
sayesinde vejeteryanlar tarafından da sıkça tercih edilmektedir. Bezelye proteinden
zengin olması sebebi ile size özel hazırlanan diyetlerde protein miktarını aşmamak
adına diğer sebzelere göre biraz daha az verilebilir veya et grubu
kısıtlanabilir. Ancak sağlığınıza veya kilo vermenize negatif bir etkisi
yoktur. Aksine kolesterol içermediği, az kalorili olduğu için tercih etmeniz
daha sağlıklı olur. Ayrıca iyi bir çözünür lif kaynağı olduğu için bağırsak
hareketlerinize de olumlu yönde katkı sağlayacaktır. Bezelye çok etkili bir
enerji kaynağı olduğundan dolayı, çocuklar için de faydalıdır. Kalsiyum ve
demir gibi mineraller açısından zengin olduğu için çocukların düzenli olarak
tüketmelerinde fayda vardır.
Sıra geldi mantara. Mantarlar zehirlenme riski yüksek olan
sebzelerdir o nedenle mantar tüketiminde dikkatli olunmalı, kültür halinde
üretilen mantarlardan tüketilmelidir. Mantarların sindirimi de güç olmaktadır.
Bileşiminde protein, az oranda B2, B6 ve E vitaminleri içerirler. Bağışıklı sistemini
güçlendirirler, yorgunluğu giderirler. Düşünme ve öğrenme yeteneğini
geliştirirler. Aynı zamanda mantar iyi bir D vitamini kaynağıdır. İçerdiği D
vitamini ve selenyum ile etkili bir antioksidandır. Cilt bakımına katkıda
bulunur ve aynı zamanda özellikle kuru ciltler için harika bir nemlendirici
görev üstlenebilir. Mantar saç dökülmesini de engelleyebilir, demir
eksikliğinden kaynaklanan saç dökülmesi sorunlarını giderici özelliği vardır. Mantarın
iyi derecede içerdiği bakır ve demir saçlara güç kazandırmanın yanında sağlıklı
kalmasını sağlar. Mantarın içerdiği selenyum ayrıca saçın yumuşamasını sağlıklı
bir görünüm kazanmasını sağlar. Selenyum ayrıca kafa derisinde meydana gelen
kuru cilt parçacıklarının oluşmasını engeller, kafa derisi sağlığını korur. Görüldüğü
gibi mantar sağlık açısından faydalıdır ancak zehirli mantar olmasa bile fazla
tüketimi özellikle hassas bünyesi olan kişilerde ciddi sorunlara sebep
olabilmektedir. Mantarın pişirme tekniği de oldukça önemlidir. Pişirildiği gün
tüketilmelidir. Kesinlikle alüminyum tencerede pişirilmemelidir.
Göz dostu havuç bildiğiniz gibi yüksek miktarda A vitamini ve beta karoten içeriyor. Potasyum bakımından da oldukça zengin olan bu turuncu sebze antioksidan ve antikansorejen etkisi sayesinde de kanser riskini ve kolesterol riskini de azaltıyor. Havuç ödem oluşumunu engelliyor, mide ve bağırsak kanamalarını önlüyor, ülser şikayetlerini azaltıyor, ayrıca cilt güzelliğine de katkı sağlıyor. E daha ne isteyelim bir sebzeden değil mi? Ancak çiğ olarak tüketildiğinde sindirimi oldukça güç o yüzden çok iyi çiğnenmesi gerekiyor. Ayrıca aşırı tüketimi alerjik reaksiyonlara ve hazımsal güçlüklere sebep olabiliyor o nedenle günde max. 2 adet tüketimi yeterli olmaktadır.
Bu bahsettiğim sebzeler (patates hariç) protein içeriği
sebebiyle diyette serbest olarak kullanılmaz. Çünkü günlük almanız gereken
belirli bir karbonhidrat, protein ve yağ miktarı vardır. Besinleri verirken
buna dikkat edildiği için denge yapabilmek adına bu besinler diğer sebzeler
kadar sınırsız tüketilmez tabi burada gün içerisinde diğer besinleri ne
miktarda tükettiğiniz veya ne tür bir diyet uygulandığı da önemlidir. Bunun
yanı sıra glisemik indeks ve kişinin sağlık durumunun uygunluğu da baz alınıp
bazı besinler daha az veya fazla verilebilinmektedir. Ama görüldüğü gibi uygun
miktarlarda tüketildiğinde hiçbir sağlık problemine veya sizin kilo almanıza
sebep olmazlar. O nedenle aksi bir durum oluşturacak bir sağlık probleminiz yoksa her besinde olduğu gibi bu besinleride günlük kullanımınıza belirli porsiyonlarda eklemenizde hiçbir sıkıntı yoktur.