Günümüzde o kadar çok çeşitte diyet tipi çıktı ki artık
insanlar hangisine inanacağını, hangisini uygulayacağını şaşırır oldu. “ Aaa bu
yeni çıkmış bunu uygulayayım .” “ Bak duydun mu falanca şu diyeti uygulamış şu
kadar kilo vermiş bende uygulayayım”.. Size bu hikayenin sonunu anlatıyorum:
Pek çok çeşitte diyet uygulanır fazla miktarda kilo kaybedilir sonra fazlasıyla
geri alınır bu süreç böyle devam eder ve en sonunda “Ya bu böyle olmayacak
galiba” denir ve metabolizmanın en yorulmuş haliyle doğru diyetisyene
gidilir.... Peki bunca eziyete zaman kaybına hiç gerek kalmadan direkt olarak
diyetisyene gidilse, bir uzmandan yardım alınsa kilolar kaybedilse ve uzun süre
bu böyle korunsa kötü mü olur?
Şuan çok popüler bir diyet daha gündemde Alkali diyet...
Peki nedir bu ALKALİ DİYET?
Alkali beslenme
aslında sağlıklı bir yaşam standardı oturtmaya çalışan bir beslenme tarzıdır.
Sebze ve meyve ağırlıklı beslenerek hem vücudu alkali yapmaya hem de fazladan
enerji alımını kısıtlayarak kilo kaybına yardımcı olur. Alkali diyeti
önerenlerin arkasındaki teori; et, süt, şeker, kafein, alkol, yapay ve işlenmiş
yiyecekleri yemekten kaçınmak, daha fazla taze sebze, meyve ve kuruyemiş
tüketerek vücudun pH seviyesini dengede tutmaktır.
PH potansiyel hidrojen anlamına gelir ve 0 ile 14 arasında
değişen bir ölçekte ölçülür. 7den yukarı seviye alkali, 7den aşağı seviye asit
olarak tanımlanır. Vücuttaki pH tarafından sağlanan homeostasis ve denge,
vücutta sağlıktan sorumlu biyokimyasal fonksiyonların korunmasını amaçlar. Ancak
şöyle bir gerçek var ki vücut ph değerini zaten kendisi için en uygun olan şekilde
denetleyebiliyor ve uygun pH değerinde tutuyor. Vücudumuzdaki hücrelerin çalışması nötr
ortamlarda olur. Ancak vücudumuz da bu sıvıların nötr ortamda tutulması için
hiçbir şeyden etkilenmeyen bir denetim mekanizması bulunur. Bu sayede vücut
sizden yardım almadan kendi pH mekanizmasını zaten kendisi düzgün bir şekilde
çalıştırıyor ve uzun süreli açlık grevleri gibi normal olmayan koşullar hariç
vücut bunu asla bozmuyor.
PH hakkında bilgi
verdikten sonra gelelim çabucak kaybedilen kilolara… Hiçbir sağlıklı beslenme programında
ani kilo kayıpları hedeflenmez aylık 2,5-5 kg arası olan kayıplar idealdir bunun
üzerindeki kayıplar (çok kilolu olan kişilerde bu sayı biraz daha artabilir)
sağlıksız kabul edilir bu nedenle ani kilo kaybı kulağa hoş gelsede asla bir
geleceği yoktur ve ilerde fazlasıyla geri alırsınız. Alkali diyet soya sütü,
pirinç sütü, manda sütü ve yoğurdu, çiftlik somonu, ton balığı, hamsi,
sardalya, uskumru, karpuz, kayısı, çilek böğürtlen, nektarin, kuru hurma ve
incir, armut, siyah üzüm ve kuru siyah erik gibi az alkali besinlerin ağırlıkta
olduğu bir beslenme şeklidir genelleme yapacak olursak eğer daha çok süt, sebze
ve meyve ağırlıklı bir beslenme şekli olup; demir, B12 ve kalsiyum eksikliğine sebep
olabileceği için bir uzman gözetiminde değilseniz uygulamanızı tavsiye etmem. Alkali
beslenen bireyler aslında Akdeniz tarzı bir besleme çeşidini benimser. Alkali
diyet sağlıklı besinleri, sağlıklı yağları, tohumları ve baharatları içeren bir
programdır. Yanı yıllardır bilinen bir beslenme tarzı alkali beslenme adı
altında ünlülerle beraber piyasaya sürülmektedir. Böylece popüler bir diyet
daha hayatımıza girmiştir.
Sözün özü her gün ayrı bir popüler diyet ortaya çıkıyor
fakat birçoğunun bilimsel hiçbir dayanağı yok.. Bütün besin çeşitlerini tüketerek kilo
vermeniz mümkün o nedenle pek çok diyet deneyip metabolizmanızı yormaktansa bir
uzmana danışıp en sağlıklı bir şekilde kilo vermenizi tavsiye ederim. Vücudun
bütün besinlere ihtiyacı var bu nedenle hiçbir şeyi kısmadan sadece porsiyonlamalarınıza
dikkat ederek bile gayet sağlıklı ve kolay bir şekilde zayıflayabilirsiniz….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder