Bitki çayları günlük olarak sağlıklı beslenmede tabiki tüketilebilir. Ancak ekstra yağ yakıcı veya kilo kaybına yardımcı özelliği olduğu düşünülüp fazlaca tüketiminden kaçınmak gerekiyor. Devamlı kullanımı vücutta baş dönmesi, çarpıntı, pankreas işlev bozukluğu gibi bazı zararlı etkenlere yol açabilmekte. Özellikle laksatif etkisinden yararlanılan sinameki çayının uzun süreli kullanımında, kas zayıflığı, anemi, bağırsak harabiyetine yol açması ve bu nedenle bazı enzimlerin emilimini azaltması gibi etkleri olabiliyor.
Bitki çaylarının tüketiminde bir diğer önemli husus ise hazırlanış şekli. Toplum olarak bitki çaylarını tüketirken genellikle bolca kaynatırız ancak bu oldukça yanlış bir hazırlama şeklidir. Bu esnada bitki çayının ekstrelerinin yoğunlaşmasına sebep olacağı için hem tadını bozacaktır hemde zehirlenmeye sebep olabileceketir. Genel olarak bitki çayı hazırlanırken yaklaşık 2 çay kaşığı bitkiyi 1 fincan kadar sıcak su içerisinde 10 dk kadar demlemeye bırakmalı ve öyle tüketilmelidir.Bu konuda artık yaygın olarak kullanılan poşet çaylar oldukça kullanım kolaylığı sağlıyor.
Bitki çaylarında bulunan flavonoid ve antioksidan gibi vücut için yararlı olan bileşimler metabolizmanın hızlanmasına ve zararlı etkenlerden kurtulmanıza yardımcı olabilir ancak günlük tüketiminiz 2-3 fincanla sınırlı kalmalı ve uzun süreli tüketimlerden kaçınmalısınız.
Bazı bitki çaylarının özelliğine birlikte göz atalım:
Mate Çayı: Mate bitkisinin içeriğinde kafein, teobromin, kafeik asit
türevleri ve flavanoitler başta olmak üzere saponinler ve nitrit glikozitleri
de bulunur. Bileşimindeki kafein ve klorojenik asit nedeniyle uyarıcı bir
etkisi olduğundan, zihinsel ve fiziksel yorgunluğun giderilmesinde etkilidir.
Aynı zamanda idrar söktürücü etkisi de vardır. Bu etkileri nedeniyle ödem atıcı
ve metabolizmayı uyarıcı, enerji verici olarak kullanılır. Aynı zamanda iştahı
baskılar ve sindirimi kolaylaştırır.
Sinameki Çayı: Hemen hemen her zayıflama çayı karışımında bulunan ve sıklıkla kullanılan bir bitki türü olan sinamekinin 400′ü
aşkın türü yetişmektedir. Sinameki bitkisinin müshil etkisi vardır. Geçici
süreli olarak, kabızlık ile ilgili problem yaşayanlarda kullanılabilmektedir.
Uzun süreli kullanımı tavsiye edilmez çünkü bağırsak tembelliğine yol açabilir.
Rezene Çayı:Rezene çayını herhangi bir rahatsızlığınız olmasa da B, C
vitaminleri ile potasyum, magnezyum ve kalsiyum gibi mineralleri almak ve
vücudunuzu güçlendirmek için tüketebilirsiniz.C vitamini bağışıklık sistemini
güçlendirirken kalsiyum kemik yapısını güçlendiren bir mineraldir.Rezene
çayı,laktasif etkisi ile kabızlığı önler.
Her yaş için şifa olan rezene çayı,gaz ve şişkinlik ile
kendini gösteren sancılı, hafif sindirim sistemi rahatsızlıklarına karşı
faydalıdır.Soğuk algınlığındaki öksürüklerde, balgam söktürücü olarak
kullanılabilmektedir.
Rezene çayı,üst solunum yolu rahatsızlıklarında ve hazmı kolaylaştırıcı,
bebeklerde bilimsel adı kolik olan sebebi tam bilinmeyen veya gazdan olabilen
sancılara karşı savaşır ve emziren kadınlarda süt artırıcıdır.Ancak emizirme
dönemindeki kadınlar uzmana danışmadan rezene ürünleri tüketmemelidir çünkü kan
şekerini olumsuz olarak etkileyebilir.Ayrıca Safra kesesi, böbrek ve karaciğer
rahatsızlığı bulunanlara rezene çayı içmemelidirler.
Yeşil Çay:Zayıflama söz konusu olunca ilk akla gelen yeşil
çay, köken olarak diğer çaylardan çok farklı olmamakla birlikte yüksek
anti-oksidan kapasitesiyle içeceklerin baş tacı sayılabilecek niteliktedir. Sindirim
sorunları yaşayanlar için yeşil çayın ayrı bir önemi var. Bazı çalışmalara göre
yeşil çay tüketimi, sindirimi rahatlatıyor. Yeşil çayda bulunan
‘epi-gallo-kateşin-3-gallat’ adı verilen ve kısaca EGCG olarak isimlendirilen
bir biyolojik öğenin vücuttaki yağ yakım hızını artırarak obeziteyle savaşmada
rol oynayabileceği bildiriliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder